Turgut Güngör
Türkiye'de yaşananlar toplumun büyük kesiminin demokrasiye olan inancını yansıtıyor. Konu, Ekrem İmamoğlu gibi algılansa da gizli özne yılların biriken öfkesi...
Yüz binlerce kişi ülkenin hemen tüm kentlerinde Anayasal haklarını kullanarak, dayanışma eylemlerine katılıyor. Bu durum bir Türk baharına yol açar mı sorusunun yanıtı "Hayır" olur.
Darbe kelimesi havada uçuşuyor. Kimi demokrasiye darbe diyor, kimi heybeden iş insanı, gazeteci, sanatçıların çıkacağını öne sürüyor, kimi İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile Cumhuriyet Halk Partisi'ne kayyım atanacağını konuşuyor. Fezlekeleri Meclis'e gönderilen CHP milletvekillerinin görevlerinin sona ereceği fısıltı gazetesinde yer alıyor.
GEÇMİŞTEKİ LİDERLER
Türkiye bir akıl sınavından geçiyor. 30 yıl önceki günleri anımsadım. TRT televizyonunda partilerin genel başkanları Süleyman Demirel, Bülent Ecevit, Mesut Yılmaz, Erdal İnönü, Necmettin Erbakan, Devlet Bahçeli, Doğu Perinçek aynı stüdyoda konuşuyor, uygarca el sıkışıyordu.
Bugünkü liderlerin bir araya gelerek ülkenin sorunlarına çözüm önerilerini konuşmaları ve ortak bir noktada buluşmaları özlenen tablodur.
Sıcak gündemin yaşandığı böyle günlerde Mustafa Kemal'i düşünürüm. Örneğin ilk şu sözü aklıma gelir: "Benim iki büyük eserim vardır. Biri Türkiye Cumhuriyeti, diğeri Cumhuriyet Halk Partisi'dir."
"Şayet bir gün çaresiz kalırsanız, bir kurtarıcı beklemeyin. Kurtarıcı kendiniz olun."
ATATÜRK'ÜN YAZDIKLARI
Mustafa Kemal 1. Dünya Savaşı'nın son günleri ve Osmanlı'nın kötü döneminde, 24 Mayıs 1918 tarihinde Ruşen Eşref Ünaydın'a hediye ettiği fotoğrafın üzerine şunları yazdı:
"Her şeye rağmen kesinlikle bir aydınlığa doğru yürümekteyiz. Bende bu inancı yaşatan kuvvet yalnız aziz memleket ve milletim hakkındaki sonsuz sevgim değil, bugünün karanlıkları, ahlaksızlıkları, şarlatanlıkları içinde sırf vatan ve gerçek aşkıyla ışık serpmeye ve aramaya çalışan bir gençlik görmemdir."
Atatürk'ün şu sözleri yine bugünler için ne kadar anlamlı: "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir."
"Umutsuz durumlar yoktur. Umutsuz insanlar vardır."
SU AKAR YOLUNU BULUR
Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu büyük Atatürk, gençliğe hitabenin son bölümünde şunları söylüyor: "İşte bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk istiklal ve cumhuriyetini kurtarmaktır. Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanında mevcuttur."
Su akar yolunu bulur. Politikada sonsuz yollar vardır. O nedenle Demirel'in "dün dündür, bugün bugündür" sözü çok ünlüdür. Gün boyu birbirlerine çok sert konuşmalar yapan politikacılar akşam olunca el sıkışarak ülke sorunlarında birleşirler.
Türkiye'yi ve Türk halkını düşünen siyasi liderlerin bir araya gelerek, bu günlerden çıkış formülü bulacağına inanıyorum. Ankara'daki liderlere sesleniyorum: Boş konuşmaları bırakın ve Türkiye'ye sahip çıkın.
![]() ![]() |
![]() |
![]() Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |